Son Yayınlar

Tüm yayınlara kategoriler ve arşiv kısmından hızlıca erişebilirsiniz.
Bazı yayınlar içeriği sebebiyle birden fazla kategoride bulunmaktadır.

Kadastro Nedir?

28 Mayıs 2013

     Kadastro; bir ölçüye dayalı olarak sınırları belirlenmiş bir ülke ya da bölgenin mülkiyetle ilgili verilerinin sistemli bir şekilde düzenlenmiş kamu envanterleridir.
    Mülkiyetler, bazı ayırt edici özelliğe sahip adlandırmalarla sistematik olarak tanımlanırlar. Mülkiyetin şekli ve parsel numarası büyük ölçekli haritalarda gösterilir. Bu haritalar, her bir parselin mülkiyet yapısı, büyüklüğü, değeri ve yasal haklarını gösteren kayıtlarla bütünleşiktir. Bu tanımlamalar, parsel nerede ve ne kadar sorularına yanıt verir.
      Parsel olarak adlandırdığımız ve kadastronun esas öğesi olan sınırlandırılmış arazi, önemli bir finans ve ideal değere sahip bir doğal kaynaktır. Sözü edilen finansal kaynaklar, aslında arazi kayıtlarında yapılan yatırımlardır. Feodal zamanlarda arazi vergileri, köle olarak isimlendirilen çiftçilere verilen arazinin ürün kapasitesine göre alınırdı. Napolyon ise farklı olarak, arazinin tarımsal yapısının dışında vergi toplanmasıyla ilgilenip kontrolü altında bulundurduğu ülkelerde araziden vergi almak üzere yeni bir arazi kayıt sistemi ortaya koymuştur. (FIG 7. Komisyonu 1. Çalışma Grubu, 1998) Bu arazi kayıt sistemi günümüz kadastral sistemin temelini teşkil etmektedir.
     Napolyon ile birlikte uygulanmaya başlanan sistem son birkaç yüzyıl içinde toprağa ve kadastroya bakışı önemli oranda değişmiştir. Önce bir zenginlik aracı olan toprak, ardından bir ticari mal, sonra kıt bir kaynak ve günümüzde toplumsal bir kıt kaynak olma özelliklerini de kazanmış ve kadastro; basit mülkiyet kayıtlarından mali araçlara dönüşmüş, taşınmaz piyasaları ile planlamanın temel taşı biçimine gelmiştir. Başka bir deyişle, kadastro, iyeliğin korunması ve vergilendirme amaçlarından, çevresel yönetim, sürdürülebilir gelişme, ekonomik gelişim ve sosyal adalet kavramlarına hizmet eden bir yapıya kavuşmuştur. Bu kapsamda kadastro, bugün tüm dünyada sürdürülebilir gelişme ve çevresel gelişimi sağlamak için yeniden tasarlanmaktadır. (FIG 7. Komisyonu 1. Çalışma Grubu, 1998) Bu tasarım mülkiyet, değer ve kullanıma ilişkin bilgilere ulaşımı kolaylaştırarak; sosyal ve ekonomik politikalar oluşturulmasına, planlama ve planların uygulanmasına, altyapı hizmetlerinin geliştirilmesine, doğal kaynakların korunması amacıyla çevresel denetime, kısaca toprağın yönetimine olanak tanıma biçiminde taşınmaz idaresine doğru olmaktadır.
      Kadastro bilgileri, toprak mülkiyetine devlet güvencesi sağlanması yanında mekâna bağlı kırsal alanda sanayi, ticaret, tarım vb. hizmet sektörlerindeki tüm yatırımlarda konumsal özellikli her türlü projenin tasarımında ve uygulanmasında başvurulan hem ekonomik hem de teknik ve hukuki altyapı bilgileri durumundadır. Bu nedenle bu bilgilerin tüm ihtiyaçları karşılayacak özellikte doğru, güvenilir ve güncel olma zorunluluğu vardır.
     Yukarıda belirtilen sebeplerden dolayı, FIG dünyadaki kadastro durumunu, eğilimi ve yapılması gerekenlerle ilgili görüşlerin bulunduğu “Kadastro 2014” adlı raporu 1998 yılında ve HKMO ise, FIG raporunu da dikkate alarak, “Kadastro 2023-Geleceğin Kadastrosu” başlıklı “Türkiye Kadastrosuna İlişkin Çerçeve Rapor”u 2003 yılında yayımlamıştır.

      Türkiye’de Kadastro

      Türkiye’de 1912 yılından bu yana kadastro çalışmaları yapılmaktadır. Osmanlı döneminde, bütün taşınmazların sınırlandırılması ve yazımı konusunda yürürlüğe konulan 05.02.1912 tarihli “ Emvali Gayrimenkulenin Tahdit ve Tahriri Hakkındaki Kanunu Muvakkat” bağlamında Konya ilinin Çumra ilçesinde kadastro çalışmalarına başlanmış, ancak sonrasında gelen savaşlar nedeniyle bu yasa tam anlamıyla uygulama olanağı bulamamıştır. Bu nedenle bugünkü anlamda kadastro çalışmalarının başlangıcının, ülke genelinde çalışmalara başlanmasını hedefleyen “1925 tarihli ve 658 sayılı Kadastro Yasası” olduğu kabul görmektedir.
      Türkiye kadastrosu, TMK’nin 719. ve 997. Maddelerindeki kurallar çerçevesinde, taşınmazların sınırlandırılması ve üzerlerindeki hakların belirlenmesi görevlerini yükümlenen “hukuksal kadastro” dur. Daha sonra çıkarılan tüm özel yasaların (Kadastro, Tapulama, Tapu, Tapu ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi, Lisanslı Harita Kadastro Büroları vb. ) amacı, TMK’nin öngördüğü sistemin oluşturulmasına yönelik olmuştur.  (HKMO, 2003)
      10 yıl öncesine kadar Türkiye’de çok değişik yöntemlerle, farklı doğrulukta ve standartlarda öngörülen hedefin %85’inde kadastro çalışmaları tamamlanmıştır. 2000 yılından sonra kadastro çalışmalarına hız verilerek %99 oranında kadastro çalışmaları tamamlanmıştır. Fakat kadastronun tam olarak tamamlanamamasının nedeni mahkemelik olan bölgelerle birlikte genellikle müdürlük merkezlerine uzak, ormanla ilişkili olan, ölçme zorluğu bulunan, dağlık ve engebeli yerlerin olmasıdır.

Kısaltmalar: FIG: International Federation of Surveyors 
                         (Uluslararası Haritacılar Birliği)
                   HKMO: Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
                   TMK: Türk Medeni Kanunu

                                                           Haritacının Dünyası, Tasarım Projesi, 2012

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

You can replace this text by going to "Layout" and then "Page Elements" section. Edit " About "

 

Haritacının Dünyası'nda ara

Tüm yazılar bana aittir, başka bir siteden veya yayından kopyalanmamıştır. Haritacının Dünyası. Blogger tarafından desteklenmektedir.